Son üç hafta sonum gayet yoğun geçti. Bu geçtiğimiz hafta ablam doğum yaptı. Yeni bir hayat aramıza katıldı. Ondan önceki hafta asker kardeşim iki günlüğüne izine geldi. Ondan da önceki hafta okul arkadaşlarım; kahvaltıya kızkardeşime geldiler (09.09). Biz ikiz olduğumuz için birçok arkadaşımızda ortak. 2 sene önce taşınmıştı kardeşim, ona hayırlı olsuna geldiler :))) Bende hatta takıldım kendilerine. Ona iki senede geldiniz bakalım bana ne zaman kısmet olcak diye. Malum bende Aralık ayında taşındım.
Aslında ben gidemiyordum o gün. Bilumum, uzun hikaye sebeplerden dolayı. Sonra biriki iş iptal oldu. Bende o sabah erken bir saatte uyandım. Ne yapayım yapayım derken, ha gayret kalktım, hazırlandım, düştüm yola.
Onlara da sürpriz oldu. Beklemiyorlardı. Karşılıklı sevindik :)), aklım orda kalırdı gidemeseydim. Çünkü biz eskisi gibi çok sık görüşemiyoruz malesef. Ama kalplerimiz bir. Benim hayatımda o kadar değerli, bambaşka bir yere sahipler ki; varlığı yeter dediğim ender insanlar arasındalar. Onları gerçekten çok seviyorum. Kendimizi şanslı hissediyorum çünkü biz hala birbirimizden ayrılmadık ve kocaman bir Maşaallah diyeyim şimdiye kadar, kavga etmek bir yana hiç tartışmadık bile. Bazı fikir ayrılıklarımız olabilir ama biz bunların dışında kaliteli bir arkadaşlığa sahip olduk. Allah bozmasın. Lise dönemimin en güzel hediyesi ve hatırası...15 seneyi aştık biz.
Neyse; Semra, Nazan, Semra, Burcu, Burcu'nun bıcırık şeker mi şeker kızı Yağmur, Gülay ve bendik....Gülay'ın muhteşem sofrasında kahvaltı ettikten sonra, resimlere bakıldı, sohbetler edildi, kahveler içildi ama yine vakitin nasıl geçtiği anlaşılmadan ayrılma vakti geldi. Zaten çok fazla vakitleride yoktu, kursa gitmesi gerekiyordu Semra'nın.
Bir sonraki görüşmeyi dört gözle bekliyorum. Onların 7 Ekim'de Kahvaltı organizasyonları var ama biz katılamıyoruz malesef.
Kızlaaarrrr sizleri çok öpüyorum.. Muck, muck...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder