Mü'min imrenir, münafık haset eder. [İ.Maverdi] Hadis-i Şerif.

8 Eylül 2012 Cumartesi

Sezonu Kapattık - 3

Bahçeden birkaç görüntü almadan olmaz. Domates, biberleri koparıp salata yapıyorduk. Hazır olunca çok güzel oluyor. Ama bahçe işi hiç benlik değil. Ben yapamam açıkçası. Sürekli ilgilenmen gerekiyor.
 



Keskin kokulu biberiye...

Mis kokulu karanfiller...

Buda sallayınca kokusu her yana dağılan mis mis kokulu fesleğen...Her fıssatta mıncıkladım kendilerini...

 
Aşağıda resimlerini gördüğünüz oyuncak bilgisayar değil mi? Peki bununla kim oynuyor çocuklar mı? Hayır. Biz dört kız. Buna bir takıldık, öldük gülmekten ama.  Çocukların henüz okuma yazma bilmedikleri için dikkatini çekmedi pek. Ama biz aşağıdaki 5 numaralı etkinlikle bayağı bir uğraştık. Amaç verdiği kelimeden ekleme ve çıkarma yapmadan yeni kelime bulmak. Bazılarında acayip takıldık.  Takıldıkçada gülme krizine girdik. Niye bulamıyoruz diye.
Mesela birkaç tane örnek vereyim. Resimlere bakmadan bulmaya çalışın....
 
asmalık
 
sanal
 
Üsttekinin cevabı biraz saçma. Alttakini ben bulamadım açıkçası, Şenay'a seleamlarımı iletiyorum, kendisi buldular. Fakat "tarif" kelimesi bizi tam delirtti. Ben diyorum ki kesin saçma bir cevabı vardır. Bilinmedik bir kelimedir diye. Fakat cevap bas bas bağırıyormuş kendi içinde. "İftar" diye.
Olsun bulamamış olabiliriz ama çok eğlendik. Hatta bir ara Furkan bana sesleniyormuş alt kattan. Tuvaletteymişde söylemesi ayıp. Neyse gittim yanına. "Sen yinemi bilgisayar başındasın, getirdiğime pişman ettin beni, kendini kaybettin"...diye beni azarladı. Aynen benim ona kullandığım cümlelerle. Oda bi alem biz üst kattayız, o alt katta tuvalete girmiş, nasıl duyayım ben onu, Allah Allah...
  





 
Kızlardan biri sonradan aramıza katılmıştı. Şehir dışındaydı. Ayağının tozuyla, bize kendi deyimiyle sipesiyal hazırladı. Pizza, ekmek köftesi, börek, çay derken o günü öyle geçirdik.


 
Akşam çocukları yatırmamız tam bir filmdi. 12 den önce yatmadıkları gibi, hala şaklabanlık peşindelerdi. Pijamalarının üstlerini altlarına giymişler, altlarınıda kafalarına geçirmişler. Kahkahalar içinde dolaşıyorlardı ortada.  Yorulmak nedir bilmiyor bunlar. Ama bi uyudularmıda top patlasa uyanmayacak kıvamdalardı. Aşağıdaki resimler bunu ispatlar şekilde. Ayağı havada uyumuş, kardeşim gösterdi. 'Üşenmeyinde gelip şuna bakın, nasıl uyumuş' dedi.
 
Çok güldüm görünce, bizim gözümüzle görünmedi aslında resimde, gerçekten çok komikti.

 
Tabiki 10 günümüz burda anlatmakla bitmez. Sabah kahvaltımız, arada hiç şaşmayan kahve molamız, akşam çay kapanışı bir düzen içindeydi. Tabi biraz yemeği kaçırdık, ayrıca çocukların acayip iştahı açılmıştı. Asker kardeşimle konuşabildik birkaç kez. Hayırlı bir askerlik geçirmesi için, 4444 Tefriciye çekildi, annem Kuran Hatimi yapıyor. Ayın 15'inde geliyor izine inşaallah. 
Öyle böyle zaman analayamayacağımız şekilde hızla geçiyor işte.

Hiç yorum yok: