Mü'min imrenir, münafık haset eder. [İ.Maverdi] Hadis-i Şerif.

30 Ekim 2012 Salı

Bayat Ekmek Pizzası

 
Televizyonda en çok yemek programları dikkatimi çeker. Öylesine dolaşırken Emine Beder'in programını gördüm. Görsel olarak izlemedim, konuşurken arada bu tarifi anlattı. Çok beğenildiğini söyleyince bende not aldım. Tarifi verdiği ölçü şöyledi :
 
2 Bayat Ekmek
4 yumurta
2 Bardak Süt
yarım çay bardağı sıvı yağ
kabartma tozu
istenilen pizza malzemeleri
 
İsterseniz ölçüyü yarı yarıya azaltabilirsiniz dedi. Tabi ben az haliyle yaptım. İyide oldu. Evde tam bir bütün bayat ekmek vardı. Hamur kısmının ekmek olduğu anlaşılmıyor.
 
Malzemeler:
1 Bayat Ekmek
2 yumurta
1 bardak süt
1/4 çay bardağı sıvı yağ
yarım kabartma tozu
istenilen pizza malzemeleri
(mantar, sucuk, zeytin, kaşar, sos, sarımsak)

(ben sosu pişererek yaptım, tavsiye ederim. Çok daha güzel oluyor. Salça, mantar, tereyağ, 1 diş sarımsak (sonra geri çıkardım), tuz, karabiber, az kekik, domates vs. zevkinize kalmış.Karıştırıp, pişirin.)

Malzemeleri karıştırdım, yoğurdum.

Yağlı kağıt serilmiş tepsiye yaydım. Biraz daha katı olsa daha iyi olurdu.Sütünü ayarlayarak atın. Benimkinde süt biraz fazla kaçtı.

Üzerine pişirerek hazırladığım sosu döktüm.

İstediğiniz malzemeleri serpiştirin.

Biraz fırında pişirdim, sonra kaşarı döktüm. Kaşar kızarana kadar yine pişmeye devam etti.

Sonuç çok güzeldi. Bayat ekmekleri değerlendirmenin en güzel yolu bence. Yumuşak pizza hamuru gibi olmuştu. Ekmek olduğu farkedilmiyor.
 
 
 
Afiyet Olsun...

Beğendiğim Enstantaneler

 

Beğendiğim Enstantaneler


29 Ekim 2012 Pazartesi

Kışlık Közlenmiş Patlıcan Konservesi

Deneme olarak yaptığım ama sonucuna güvendiğim konserve patlıcanlarım. Hepi topu küçük iki kavanoz. Olsun bu deneme. Güzel olursa seneye daha çok yapacağım inşaallah.
Bunu patlıcan salatasında, hünkar beğendi de kullanmayı düşünüyorum.
 
Patlıcan
Kırmızı Biber
Sarımsak
Tuz
Zeytinyağı
Sirke


Patlıcanları kırmızı biberler ile birlikte fırında közledim. Bostan patlıcanı kullandım. Kabuklarını soydum. Dilim dilim yaptım. Minik minikte yapabilirdim ama çok kararmasın diye, hızlı bir şekilde kavanozlamaya çalıştım.
Kavonaza patlıcan, sarımsak, kırmızı biberi karışık bir şekilde kafama göre dizdim. Yarısına gelince zeytinyağı, az sirke ve az deniz tuzu karışımından  biraz döktüm. Sonra kalanını dizdim ve biraz daha yağlı karışımdan döktüm. Kapağını var gücümle kapattım.
Yarısını geçecek şekilde su doldurduğum tencerede ağzı kapalı olarak kaynattım.






Afiyet Olsun...

25 Ekim 2012 Perşembe

Kurban Bayramınız Mübarek Olsun

 
Biz ilk günü kayılvaldemlerde geçiriyoruz herzamanki gibi. Hazırlanacağız birazdan inşaallah.
 
 
Beni, bayramların çikolataları, şekerleri, tatlıları, dolmaları, bu bayrama özel kavurmalar her zaman cezbeder. Biraz iştahlıyım maleseff :((((
 
Bize gelen olmadığı halde şekerim, çikolatam eksik olmaz.
 
Sizde buyrun :))
 



Gittiğimiz misafirliklere götürmek için aşağıda gördüğünüz poşeti hazırlıyorum. Bence büyük çikolata paketlerine göre hem daha güzel, hem daha ekonomik.  Bir kahve düşkünü olmamında bunda etkisi var mı bilmiyorum:)


Bir kahve, bir çikolata hoop poşete..


Buda Furkan'la benim vazgeçilmezimiz, sakızlı şekerlerimiz :)) Çocukluğumundan sıyrılamamışım beeen..
 



 
Herkese mutlu, huzurlu, kazasız, sağlıklı bir bayram diliyorum.
 
Kurban kesenlerin, Allah kurbanlarını kabul eylesin...


24 Ekim 2012 Çarşamba

Teşrik Tekbirlerine Başlıyoruz !

 
 
Oruç için İmsaktan önce niyetimizi yapalım.
 
 
Sabah namazı itibari ile Teşrik Tekbirlerini getirmeye başlıyoruz inşaallah.
 
 
 
1000 İhlası Şerifi çekmek isteyenler de Sabah namazından sonra başlayabilirler.
 
 
Allah kabul etsin...

23 Ekim 2012 Salı

Bayramda Mevtâlarımızı Unutmayalım!

--Bayram Gecesi--
 
Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:  Her kim:
 
"Subhânallahi ve bihamdihi"
 
"Manası = Her türlü noksanlıklardan münezzeh olan ve kemal sahibi olan Allah'a hamd ederim."
 
tesbihini bayram günü 300 defa çeker de müslüman mevtâların ruhlarına hibe ederse; tesbihi çekenin ve mevtâların kalplerine bin nur girer.
 
Tesbihi çeken kimse öldüğü zaman bütün ölüler kıyamet gününde Cenabı Hakk'a:
 
"Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz! Bu kuluna mükafat olarak cennetini nasip eyle"
diye duâ ederler, bunun üzerine Allahü Teala Hazretleri:
 
"Ey kullarım! Sizler şahit olunuz ki ben bu kulumu bağışladım", buyurur.
___________________________________________________
 
 
Bayram gecesinin fazileti hakkında yine Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
"Her kim bayram günü sabah namazından sonra 100 defa;
 
" Estağfirullah el azim"
 
"Ya Rabbi günahlarımı bağışla" derse amel defterindeki bütün günahlar silinir ve kıyamet günü arşın gölgesi altında bütün azaplardan emin olarak oturur.
 
<münacat duaları kitabı-h.özkan<

Bayramda Yapılması Güzel Olan Şeyler

1. Erken kalkmak.

2. Gusl etmek.

3. Misvak kullanmak.

4. Güzel koku sürünmek.

5. Elbisenin en iyisini, en güzelini ve en temizini giyinmek.

6. Cenabı Hakk'ın nimetlerine teşekkürle ferah ve sevinç izhar etmek ve yüzük takınmak.

7. Ramazan ayında camiye gitmeden tatlı yemek.

8. Yenilen şeyin kuru hurma ve vb. kuru ve leziz meyve olması.

9. Tek adet olarak yenilmeli, bir, üç, beş adet gibi.

10. Kurban bayramında kurban kesen kimsenin etinden yemek için yemeğini namazdan sonraya bırakması.

11. Namaza erken davranıp sabah namazını mahalle camisinde kılarak bayram namazı için namazgah büyük camiye gitmek.

12. Sükün ve temkinle vakarla yürümek.

13. Namaza giderken ramazan bayramında sessizce tekbir almak.

14. Namaza giderken kurban bayramında yüksek sesle tekbir almak.

15. Namazı kıldıktan sonra mümkünse başka yoldan evine gitmek.

16. Müminlerle karşılaşmalarında görüşmelerinde güler yüz göstermek.

17. Bayram günlerinde müslümanlar birbirini tebrik ederek musafaha yaparken;
"Gaferallahü lena ve leküm"  demek.
Anlamı = "Allah bizi de sizi de mağfiret buyursun"

18. İmkan nisbetinde çok ve bol sadaka vermek.

<münacat duaları kitabı-h.özkan<

21 Ekim 2012 Pazar

İbrahim (a.s) ve oğlu arasındaki Kurban Kıssası

Çok güzel, sıkılmadan okuyabilirsiniz
 
İbrahim (a.s)'ın Çocuk ile Müjdelenmesi
 
Evladı olmayan İbrahim (A.s.) O günlerde ‘Ey Rabbim bana salihlerden olacak bir evlad ihsan eyle’ diye dua ediyordu. İşte o sırada aşağıdaki ayeti celilede ifade edildiği gibi melekler gelerek evlad müjdesini verdi.Cenabu hak bu hususu söyle haber veriyor.
بسم اللَّهِ الرحمن الرحيم
وَنَبِّئْهُمْ عَن ضَيْفِ إِبْراَهِيمَ إِذْ دَخَلُواْ عَلَيْهِ فَقَالُواْ سَلامًا قَالَ إِنَّا مِنكُمْ وَجِلُون
قَالُواْ لاَ تَوْجَلْ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلامٍ عَلِيمٍ قَالَ أَبَشَّرْتُمُونِي عَلَى أَن مَّسَّنِيَ الْكِبَرُ فَبِمَ تُبَشِّرُونَ
قَالُواْ بَشَّرْنَاكَ بِالْحَقِّ فَلاَ تَكُن مِّنَ الْقَانِطِينَ قَالَ وَمَن يَقْنَطُ مِن رَّحْمَةِ رَبِّهِ إِلاَّ الضَّآلُّونَ
Onlara İbrahim (A.s.) müsafirlerinden bahis et. O vakitki yanına girdilerde selam dediler,selam verdilerde Ibrahim (A.s.) biz sizden cidden korkuyoruz dedide onlar ‘korkma’ dediler. Biz sana alim bir oğul müjdeliyoruz dediler. İbrahim (A.s.) ‘benimi bir evlad ile müjdeliyorsunuz ?’ bana ihtiyarlık gelip çatmışken, artik beni ne suretle müjdeliyorsunuz dedi. Melekler seni hak ile müjdeledik artik Hz. Allah'ın rahmetinden ümidini kesme rahmeti ilahiden ancak sapıtanlar ümidini keser dediler. (Süre-i Hicir Ayet 51-56) 
 
بسم اللَّهِ الرحمن الرحيم
وَقَالَ إِنِّي ذَاهِبٌ إِلَى رَبِّي سَيَهْدِينِ ربِّ هَبْ لِي مِنَ الصَّالِحِينَ فَبَشَّرْنَاهُ بِغُلَامٍ حَلِيمٍ فَلَمَّا بَلَغَ مَعَهُ السَّعْيَ قَالَ يَا بُنَيَّ إِنِّي أَرَى فِي الْمَنَامِ أَنِّي أَذْبَحُكَ فَانظُرْ مَاذَا تَرَى قَالَ يَا أَبَتِ افْعَلْ مَا تُؤْمَرُ سَتَجِدُنِي إِن شَاء اللَّهُ مِنَ الصَّابِرِينَ فَلَمَّا أَسْلَمَا وَتَلَّهُ لِلْجَبِينِ وَنَادَيْنَاهُ أَنْ يَا إِبْرَاهِيمُ قَدْ صَدَّقْتَ الرُّؤْيَا إِنَّا كَذَلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ إِنَّ هَذَا لَهُوَ الْبَلَاء الْمُبِينُ وَفَدَيْنَاهُ بِذِبْحٍ عَظِيمٍ

Aradan uzun yıllar geçmiş, Cenâb-ı Hak Hz. İbrâhim’e sâlih bir evlat ihsan etmişti.
Adı İsmâil’di.
Fakat aradan uzun seneler geçtiğinden Hz. İbrahim daha önce kendisine gelen meleklere konuştuğu sözü (Allah için oğlumu bile kurban ederim ) sözünü zaman içinde unutmuştu.

Hz. İsmâil en sevimli olduğu bir çağa gelmiş ve ihtiyacını görme çağına gelmiş. Kabe’i muazzamayı inşa etmiş. Bina tamamlanınca beytullahı hac ve tavaf etmiş. Hac erkanını tamamlayıp ayrıldıktan sonra terviye günü yani arafe gününden bir gün evvel bir rü´ya gördü. Hz. İbrâhim, yattığı yataktan, “Nezrini yerine getir, Yâ İbrâhim!” nidâsıyla, kalktı. Bu rüyâ acaba Allah’tan mıydı? Nezri neydi, onu uzun uzun düşündü. İşte bu tereddütten dolayı bu güne terviye günü denildi.

Ertesi gece, aynı rüyâyı, yeniden gördü. Artık Hz. İbrâhim anladı ve bildi ki, bu rüyâ
Allah’tandır. Bildiği için bu güne “Arefe” ismi verildi.
Fakat nezri neydi, onu hatırlayamadı. Bayram akşamı da aynı rüyâyı görünce, nezrini hatırladı. Oğlunu kurban ettiğinin tatbikatını gördü ve bu günede kurban günü dendi.
(Şir’atül İslam S 219)

Artık Allah’ın emrini yerine getirmesi lâzımdı. Bayram sabahı olunca, Hacer vâlidemizi çağırdı. Oğlu Hz. İsmâil’i hazırlamasını söyledi. Hacer vâlidemiz, Hz. İsmâil’i giydirip, süsledi. Baba oğul, beraberce Minâ istikâmetine doğru yola koyuldular. Fakat nereye gidildiğini, ne evlat ne de annesi biliyordu.

Şeytan bu duruma hayrette kalıp böyle imtihanda hiç görmedim. İbrahim (A.s) bu işide yaparsa ve ben böyle meselede onları caydıramazsam bir daha ebediyyen onlara te´sir edemem ve üzüntümden helak olurum demişti. (Şir’atül İslam S 222.)

Hz. İbrâhim’in önüne çıkarak: Yâ İbrâhîm! Böyle bir evlâdı nasıl kesersin? Hiç baba evlâdını kesebilir mi? Hz. İbrâhim, şeytanın sözüne kulak bile vermedi, hiç tereddüt etmeyerek, yerden aldığı taşla şeytânı defetti.

Şeytan durmuyordu. Bu sefer Hâcer vâlidemizin yanına gelerek, onu kandırmaya çalıştı. Fakat Hâcer vâlidemiz verdiği cevabla, teslimiyetin zirvesine varıyordu: “Eğer Allah’tan böyle bir emir gelmişse, ben de bir anne olarak, bu emre teslim olup, boynumu büküyorum.” Çünkü o bir peygamberdir, peygamber yanlış yapmaz dedi.
Şeytan vazgeçmiyordu. Bu defa Hz. İsmâil’in yanına gelip: “Baban seni nereye götürüyor, biliyor musun? Kesmeye götürüyor, kesmeye.” diyerek onu korkutmağa çalıştı.

Hz. İsmâil de, annesinden geri kalmayarak: O benim babamdır. O bir Peygamberdir. Eğer bu emri Allah’tan almışsa, emri muhakkak yerine getirmesi lâzımdır." cevâbını verdi ve şeytanı taşladı.
İbrahim a.s. kendine ve evladına vesvese veren Şeytanı Mina mevkiinde taşladığından dolayı aynı mahalde şeytan taşlamak bir sünnet olarak devam etmiş ve ahir zaman peygamberinin şeriatındada yer almıştır.

Sonunda baba oğul işâret olunan yere kadar geldiler. Fakat Hz. İbrâhîm, oğluna nasıl söyleyecekti. Bütün mesele buradaydı. Sonunda: “Ey benim yavrucuğum. Ben, seni, rüyâmda, kesiyor görüyorum. Sen benim bu rüyâma bir bak, ne söylersin.” Hz. İsmâil kıyâmete, kadar gelecek insanlığa ibret olacak şu sözleri söyledi:
“Ey babacığım. Sana Allah’dan ne emr olunmuşsa, onu derhal yerine getir. İnşâAllah beni sabredenlerden bulacaksın.”

Artık baba oğul Allah’ın hükmünü yerine getirmeye hazırlanmıştı. Bu esnâda Hz. İsmâil: “Babacığım, birkaç ricâm var. Yerine getirmeni istiyorum. Babacığım ellerimi bağla belki sana eziyet ederim. Yüzümü yere çevir belki yüzüme bakarsında merhamet edersin.
Gömleğimi anneme götür beni hatırlasın. Anneme selâm söyle. Allahın emrine sabır etsin. Beni nasıl kesdiğini ve ellerimi bağladığını söyleme. Ellerinden öptüğümü ilet. Küçük çocukların arasına girmesin. Olur ki, onlara bakıp, beni hatırlar da, Allah’a isyan edebilir.

Hz. İbrâhim oğlunun isteklerini yerine getirdi. Biraz sonra Hz. İsmâil tekrar: “Ey babacığım, ellerimi ve ayaklarımı çöz. Beni görüyor, melekleri görüyor. Ne isyankâr çocukmuş, babası, bağlamak zorunda kaldı, demesinler.” dedi.

Artık baba oğul, Allah’ın hükmüne tam teslim olunca, Hz. İbrâhim, Hz. İsmâil’i, şakağı üzerine yatırdı. Boğazına bıçağı koydu, çok şiddetli bir şekilde bıçağı boğazına sürdü. Bu esnâda yerde gökte ne kadar melek varsa secdeye kapanmış: “Allah’ım! Koru İsmâil’ini, Affet İsmâil’ini” diye yalvarıyordu. Allah'da meleklerine (Unzuru ila abdi keyfe yemürrüssikkin alal halki veledihi liecli rizai ve entüm gultüm Etec´alü fiha men yüfsidü fiha ve yesfiküddimae) Yani ‘Ey meleklerim benim kulum İbrahime bakınız benim rızam için oğlunun boğazına bıçagı nasıl sürüyor. Halbuki siz Adem (A.s.)mı yaratacagım zaman yer yüzünde kan dökecek yeryüzünü ifsad edecek birisinimi yaratacaksiniz demiştinizde bende size benim bildiklerimi siz bilmezsiniz demiştim’ buyurdu.
(Mev’izei Hasene Kurban bahsi S 186)

 İbrahim (A.s.) bıçağı İsmail (A.s.)mın boğazına sürünce bıçak kesmedide İsmail (A.s)
‘Ey babacığım benim korktuğum başıma geldi. Evlad sevgisinden dolayı elinin kuvveti kesildi ve beni kesmeye gücün yetmedi’ dedi. İbarahim (A.s.) gadablandı ve bıçağı yandaki taşa vurduda taş ikiye ayrıldı. Dediki ‘Ey bıcak taşı kesiyorsunda eti neden kesmiyorsun.’ Bıçak Allah'ın kudreti ile konuşmaya başladı ‘Ya İbrahim sen kes diyorsun amma Allah kesme diyor, hanginize itaat edecegim. Yoksa kesipte Rabbime itaatsizlik mi yapayım’ dedi.
(mollacami)

(Devamı, başka yerden alıntıdır.)

İşte bu anda şöyle bir nidâ geldi:

– Ey İbrâhim! Sen bu işi bırak! Muhakkak rüyânı doğruladın!

İbrâhim -aleyhisselâm- baktı ki kendisiyle konuşan Cebrâil -aleyhisselâm- Hak Teâlâ hazretlerinin emriyle cennetten azîm’ül-cüsse bir koç alıp makâmından “Allâhu Ekber, Allahu Ekber!”diyerek gelmeğe başladı. İbrâhim -aleyhisselâm- Cebrâil’in tekbirini işittiğinde bildi ki müşkilinin halli geliyor. “Lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber!”deyip Rabbu’l-âlemîni tevhid ve tekbir eyledi.

İsmâil -aleyhisselâm- da yattığı yerde Cebrâil -aleyhisselâm-’ın tekbirini ve babasının tevhid ve tekbirini işittikte bildi ki Rahman olan Allah teâlâ ve tekaddes hazretlerinin rahmeti zuhur etti. O da “Allahu ekber ve lillâhi’l-hamd!”diyerek tekbir ve tahmid eyledi. İşte bu ümmete Arafe günü sabah namazından eyyam-ı teşrîkin son günü ikindi namazına kadar 23 vakit namazın farzını edâdan sonra bu tekbiri getirmek vâcip oldu.

Ayet-i celîlede buyuruldu ki:

“Biz azîm’üş-şân nidâ ettik ki: Yâ İbrâhim! Muhakkak sen rüyâyı tasdik ve rüyânın mukaddemâtına başlamadan emrimize imtisâl ettin. Ve bizim rızâmızı tahsil için gözünün nuru oğlunu kurban etmeye râzı oldun. Biz seni dostluk mertebesinde sâbit-kadem bulduk. Bizim emrimizi yerine getirmeğe ihlâs üzere çalışınca sana ihsan ettik. Biz, sana ihsan ettiğimiz gibi cümle ihsan ehlini böylece mükâfatlandırırız. Bu emrolunan kurban, meydanda bir ibtilâdır. Ve Biz azîm’üş-şân İsmâil’in bedelinde büyük bir kurbanı fedâ ettik.”(Saffat Sûresi, 104-107)

(Ramazanoğlu Mahmûd Sâmî, Hz. İbrahim,173)


بسم اللَّهِ الرحمن الرحيم)))
وَنَادَيْنَاهُ أَنْ يَا إِبْرَاهِيمُ قَدْ صَدَّقْتَ الرُّؤْيَا إِنَّا كَذَلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ إِنَّ هَذَا لَهُوَ الْبَلَاء الْمُبِينُ
وَفَدَيْنَاهُ بِذِبْحٍ عَظِيمٍ

Ondan asırlar sonra halifesinin samimiyetini ve teslimiyetini meleklere göstermek için kulu İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etme hadisesini zuhur ettirmiştir. Sonunda onlarda bu imtihanı başarı ile verdikleri anda Adem (A.s.)min oğlu Habilin kesdiği koç kurbanını göndererek koç kurban edilmiştir.)))

 

Kurbana Niyet Etmek

 
Kurban kesilirken, sahibi veya vekili tarafından okunur.
  
"Allahümme haza minke ve ileyke. Fetekabbel minn."
"Ya Rabbi! Bu sendendir ve sanadır. Benden kabul buyur."
 
" Şüphesiz ki ben yüzümü, gökleri ve yeri yaratmış olan Allah'a dosdoğru çevirdim. Ben müşriklerden değilim."
 
" Namazım, niyazım, hayatım ve ölümüm bütün alemlerin Rabbi olan Allah'ındır. Onun ortağı yoktur. Bununla emrolundum. ben ilk müslümanlardanım." ayeti kerimesi (En'am Suresi) de okunur.
 
(Tabi tam kurban kesilirken bu duaları okumak, şimdiki şartlar itibariyle pek mümkün olmuyor. Ama en azından dua niyetiyle, ne yaptığımızı bilerek, farkında olmak adına, o an  kurbanımız kesiliryormuş gibi okumalı.)

Niyet Olarak :  
“Yâ Rabbî, şu vücudum sana karşı o kadar isyan etti ki, affedilmem için bu vücudumu sana kurban etmem icabediyor. Fakat sen Kitab’ınla insanın kurban edilmesini haram kıldığından, vücuduma bedel olarak bu hayvanı senin rızan için kesiyorum. Kabul buyur Yâ Rabbî” dedikten sonra üç defa “Allahu ekber, Allahu ekber, lâilâhe illâllahü vallâhü ekber, Allahu ekber velillâhil hamd” diye tekbir alır ve “Bismillâhi Allâhü ekber“ der ve kurbanı keser. Kurbanı kesinceye kadar konuşmak mekruhdur. (Ziya Sunguroğlu’nun notlarından)

Allah kabul etsin...
 
1 - Yüce Rabbimiz'e yaklaşmaya vesile oldu,
2 - Allah'ın verdiği nimetlere şükrümüzün göstergesi ve
3 - Allah'ın emrine teslimiyetin göstergesi oldu.
 

Kurban Nedir?

 
Kurbanın Kelime Mânâsı = Kurbet, yaklaşmak demektir.
 
Kurban; Allah'a mânen yaklaşmak için ibadet niyetiyle Kurban Bayramı günlerinde belirli cins ve vasıftaki hayvana denir. Zekât gibi Kurban da mal ile yapılan ibadettir. Yüce Allah'ın verdiği nimetlerin bir şükranesidir. Bunun neticesinde sevap ve Allah'ın rızası kazanılır. Ayrıca bir takım kaza ve belalardan korunulur.
 
Kurban Kesmenin Hükmü:
 
Kurban kesmenin hükmü vaciptir. Hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır.
 
Delili : (Kur-an'dan)
Kevser Suresinin 2. ayeti kerimesidir.
 
"fesalli lirabbike venhar"
"Rabbin için namaz kıl ve kurban kes"
 
Delili : (Sünnet'ten)
Ebu Hureyye (r.a.)'den rivayet edilen bir hadisi şerifte Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
 
"Hali vakti yerinde olup da Kurban kesmeyen bizim mescitlerimize yaklaşmasın."
 
Kimlere Vaciptir?
 
1- Müslüman Kimselere
 
2- Mukîm Olanlara (seferde olanlara vacip değildir.)
 
3- Hür olanlara
 
4- Nisâba Mâlik Olanlara (Şer'an zengin sayılmak demektir. Bir kimsenin oturduğu ev, evde kullanılan eşyalar, binek vasıtaları, iş ve sanat, alet ve malzemeleri dışında ikiyüz dirhem (561,2 gr) gümüş yahut bunun değerinde bir mal veya para olursa Kurban vacip olur. Kurban da bu malın üzerinden 1 yıl geçme şartı yoktur.)
 
 

20 Ekim 2012 Cumartesi

Teşrik Tekbirlerini UNUTMUYORUZ !

Arefe günü sabah namazından, Kurban bayramının dördüncü günü ikindi namazına kadar, erkek-kadın herkes, cemaatle kılsın, yalnız kılsın, 23 vakit farz namazda selam verir vermez, (Allahümme entesselamü ve minkesselam......) demeden önce, bir kere, vacib olan teşrik tekbirini söylemeli, yani,
 
(Allahü ekber, Allahü ekber. La ilahe illallahü vallahü ekber, Allahü ekber ve lillahil-hamd) demelidir.
 
Anlamı şöyledir: "Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Allah'tan başka ilâh yoktur. O Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Hamd Allah'a mahsustur". 

 Camiden çıktıktan veya konuştuktan sonra, artık teşrik tekbirini okumak gerekmez.
 
Teşrik tekbiri alındığı günlerde; geçmiş dönemlere ait kaza namazı kılıyorsak bunlara teşrik tekbiri alınmaz, şayet o döneme ait bir kaza namazı ise alınır.
 
(Teşrik tekbiri; Hz. İbrahim'in oğlu Hz.İsmail'i kurban etme kıssasında vukuu bulmuştur. Çok güzel ve etkileyici bir olaydır. Okumak isteyenler buyursun)

19 Ekim 2012 Cuma

Kurban Bayramı Gecesinde Kılınabilecek Namaz

 
Kurban Bayramı Gecesi (Yani 25 Ekim Perşembe günü gecesinde...Daha önceki yayınlarda açıkladığım üzere; Arefe ve Kurban Bayramına has olmak üzere geceler bir gün önceden değil, o günün gündüzünün gecesine, yani bir sonraki geceye tekabul ediyor.)
 
Bütün rekatlarda aynı şeyler okunur. 2 rekatte bir selam verilir.
 
1. Rekat = Subhaneke + Fatiha + 1 Ayetel Kürsi + 5 İhlas
2. Rekat = Fatiha + 1 Ayetel Kürsi + 5 İhlas
 
SEVABI :
Yılanın kabuğundan soyunduğu gibi o kimsede günahlardan soyunur. Kendisine ayrıca seksen yıllık ibadet sevabı yazılır. Firdevs cennetinde on bin parça şehir inşa edilir. O gece kabede hacca varanlar ve umre yapanların sevabı kadar kendisine sevap verilir. Kabir azabı da görmez. Öldüğü zaman kabrine her gün on bin melek gelip selam verip kendisine arkadaş olur. Cennetten kabrine iki kapı açılır. Birisi sağ birisi sol yanından. Kıyamette Hz.Yusufun güzelliği gibi güzelliği olur. Cennete hesapsız ve azapsız olarak girer.

Kurban Kesmeye Gücü Yetmeyenin Kılabileceği Namaz

 
Namazın Niyeti : Ya Rabbi! Aciz kulun kurban kesemedi. Kurban yerine şu vücudumu huzurunda eğiyorum. Benide kurban kesenlerden kabul et.
 
 
6 REKAT :
1.Rekat = Subhaneke + Fatiha + 1 Kadir Suresi
2. Rekat = Fatiha + 1 Kevser Suresi
SELAM VER

1.Rekat = Subhaneke + Fatiha + 1 Kafirun
2. Rekat = Fatiha + 1 İhlas
SELAM VER

1.Rekat = Subhaneke + Fatiha + 1 Felak
2.Rekat = Fatiha + 1 Nas
SELAM VER

Hacca Gidemeyen Müslümanın Kılabileceği Namaz

''Ne güzel gündür arefe günü. Arefe günü hayır günüdür, rahmet günüdür, bereket günüdür, mağfiret günüdür. Her kim bu günde oruçlu olursa arafatta vakfeye duranların sevabından ona da hisse verilir''
 
"Hacca gidemeyen Müslüman; Arefe Günü öğle ve ikindi arası Allah Rızası için 2 Rekat Namaz kılar."
 
1. Rekat = Subhaneke + Fatiha + 3 Kafirun + 10 İhlas
2. Rekat = Fatiha + 3 Kafirun + 10 İhlas
 
Namazdan sonra; 70 İstiğfar,
70 Tevhid (veya 11) = La ilahe illallahu vahdehu la şerikeleh lehül mülkü velehül hamdü yuhyi ve yumit ve hüve hayyunla yemutu biyedihil hayr ve hüve ala külli şeyin kadir.
 



Arefe Günü Neler Yapılabilir ?

Allah'ım senin buyurduğun gibi ve bizim söylediğimizden daha üstün olarak sana hamdolsun! Allah'ım; namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm senin içindir.
 
AREFE GÜNÜ BÜTÜN PEYGAMBERLERİN YAPTIĞI DUA
 
Peygamberimiz (sav) buyurdu:
 
Allah'tan başka ilah yoktur, O tektir, hiçbir ortağı yoktur, mülk O'na aittir, hamd O'na mahsustur, diriltir ve öldürür, O herşeye gücü yetendir.
 
Ey ALLAH'ım ! Kulağımda nur
Gözümde Nur
Kalbimde nur yarat !
 
Ey ALLAH'ım ! Göğsümü genişlet.
İşimi kolay et. Nefis ve şeytan tarafından gelecek vesveselerden, işlerin dağınıklığından, Kabir azabından sana sığınırım.
 
Ey ALLAH'ım ! Gece ve gündüz gelecek şeylerin şerrinden rüzgarların getirdiği şeylerin şerrinden ve zamanın bütün tehlikelerinin şerrinden sana sığınırım.
 
_______________________0______________________
 
Arefe Günü;
(yani İmsak vaktinden, 24 Ekim Çarşamba 2012 günü Akşam Namazına kadar)
1000 Adet,  Besmele ile İhlas Suresini okuyanın günahları affolup, duası kabul olur.
Bir kerede okumak şart değildir, dinlenerek ve güne bölerek okunabilir.
Hanımlar adetliyken okuyamaz, zikir ile meşgul olurlar.

Ayrıca şöyle bir ayrıntıyı da belirtmek gerekir:
Soru ve Cevap şeklinde kopyalıyorum:

Sual: Arefe günü okunması gereken bin İhlâs’ı yetiştiremeyen, akşamdan sonra da okuyabilir mi?
CEVAP: Evet, okuyabilir. Arefe ve kurban bayramı günlerinin geceleri, diğer mübarek geceler gibi değildir. Kendilerini takip eden gecelerdir. Gece ve gündüzüyle birlikte olan 24 saate gün denir. Bin İhlâs okumayı yetiştiremeyen, akşamdan sonra da devam edebilir.

( Mesela Cuma günü, Perşembe gecesinden itibaren başlar.
Ama Arefenin gecesi, bir gün önceden değil, arefenin gündüzünü takip eden geceye denir, dolayısıyla bayramda da böyledir. Kurban Bayramının gecesi, bayramın olduğu akşamın gecesidir)
_______________________0______________________
 
Arefe Günü;
 1001 defa;
"ESTAĞFİRULLAH EL AZİM VE ETUBU İLEYH"
 
_______________________0______________________
 
Arefe günü;
 Öğleden Sonra Hızır ve İlyas (as) Arafatta Buluştuklarında Yaptıkları Dua:
 
100 Defa:
Bismillahi maşaallahu la yasrifussue illallah.
Bismillahi maşaallahu la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.

_______________________0______________________

Arefe günü tutulan oruç, geçmiş ve gelecek yılın günahlarına kefaret olur. [Müslim]

Arefe günü, kulağına, gözüne ve diline sahip olan mağfiret olur. [Taberani]

Şeytan, Arefe gününden başka bir günde daha zelil, rezil, hakir ve kinli görülmez. [İ. Malik]

İbadet olarak ilim öğrenmek çok faziletlidir. Ehli sünnete uygun İlmihal okumak buna örnektir.
_______________________0______________________

Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!) [Taberani]





Tesbih: Sübhanallah,
Tahmid: Elhamdülillah,
Tehlil: Lâ ilâhe illallah,
Tekbir: Allahü ekber, demektir


 

Terviye , Arefe ve Kurban Bayramı Kılınacak Namaz

 
Terviye (8.Gün), Arefe (9.Gün) ve Kurban Bayramı (10.Gün) Kılınacak Namaz
 
 
Kabrin korkunç hallerinden kurtulmak ve  kıyamet günü düşmanlarını kendinden razı etmek niyetiyle ;
4 Rekat Namaz kınınır.
 
 
1. Rekat = Subhaneke + Fatiha + 11 İhlas
2. Rekat = Fatiha   + 3 Kafirun + 11 İhlas
3. Rekat = Fatiha   + 1 Tekasür + 11 İhlas
4. Rekat = Fatiha   + 3 Ayetel Kürsi + 25 İhlas


Arefe ve Terviye Hangi Gündür ?

Terviye Hangi Gündür?
 
Terviye kelimesi sözlükte "bir işi aceleye getirmeyip enine boyuna düşünmek, sulamak, suya kandırmak, rivâyet ettirmek" gibi anlamlara gelmektedir
 
Terviye günü ise, Zilhicce ayının 8. günü, yani Kurban Bayramı arafesinden bir önceki gündür.
 
 Terviye gününde hacı adayları Arafat'a gitmek üzere Mekke'den Mina'ya doğru hareket ederler. Hacı adayları sıcak bir iklimde susuz bir sahayı kat edeceklerinden, genelde hazırlık olmak üzere hayvanlarını iyice sulayıp kandırdıkları için bu isim verilmiştir.
 
 
Hz. Ebüdderda buyurdu ki:
 (Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutmalı, çok sadaka vermeli ve çok dua ve istiğfar etmelidir! Çünkü Resulullah, (Bu on günün hayır ve bereketinden mahrum kalana yazıklar olsun) buyurdu. Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutanın, ömrü bereketli olur, malı çoğalır, çoluk çocuğu belalardan muhafaza olur, günahları affolur, iyiliklerine kat kat sevap verilir, ölürken kolay can verir, kabri aydınlanır, Mizan da sevabı ağır gelir ve Cennette yüksek derecelere kavuşur.)


Arefe Hangi Gündür ?
 
Arefe, Kurban Bayramından bir önceki gün, hicrî takvime göre Zilhicce ayının 9. günüdür. Başka güne arefe denmez. Ülkemizde Ramazan Bayramının bir önceki gününe de arefe denmiştir. Resulullahın (sav) bildirdiğine göre:

"Günlerin en faziletlisi arefe günüdür. Faziletçe cumaya benzer. O, cuma günü dışında yapılan yetmiş hacdan faziletlidir. Duaların en faziletlisi de arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en faziletli söz de: Lailahe illallahu vahdehu la şerike lehu. (Allah birdir, ondan başka ilah yoktur, O'nun ortağı da yoktur) sözüdür." (Muvatta, Hacc 246)

15 Ekim 2012 Pazartesi

Zilhicce - Devam

 
Kurban Bayramının bulunduğu aydır (10. günü).
 
Hac ibadetinin yapıldığı aydır.
 
"Başka günlerde yapılan hiçbir sâlih amel bu günlerde, yani Zilhicce’nin on gününde yapılanlar kadar Allah’a sevimli değildir." (İbn Abbas r.a.)
 
Oruç tutmak, özellikle arefe günü.
 
Terviye günü Arefe'den önceki gündür. Çok faziletlidir. Hiç olmazsa Terviye ve Arefe gününü oruçla geçirilmelidir, fırsatı kaçırmamak adına.
 
(Zilhiccenin ilk günlerinde tutulan oruç, bir yıl oruç tutmaya bedeldir. Bir gecesini ihya etmek de Kadir Gecesi’ni ihya etmek gibidir.) [İbni Mace]

(Zilhiccenin ilk on gecesinde yapılan amel için, yedi yüz misli sevab verilir.) [Beyheki]

(Terviye günü [Arefe’den önceki gün] oruç tutup, günah söz söylemeyen Müslüman Cennete girer.) [Ramuz]
(Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutan, her günü için, yüz köle azat etmiş veya cihad edenlere yüz at vermiş veya Kâbe’ye kurban için yüz deve göndermiş gibi sevab alır.) [R. Nasıhin]
(Zilhiccenin ilk on günü fazilette bin güne, Arefe günü ise on bin güne eşittir.) [Beyheki]

(Allah indinde zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!) [Taberani]


Tesbih: Sübhanallah,
Tahmid: Elhamdülillah,
Tehlil: Lâ ilâhe illallah,
Tekbir: Allahü ekber, demektir


 


Zilhicce Ayı - Orucu



Kurban Bayramı’nın bulunduğu aya zilhicce denir. Zilhicce ayının ilk on gününde yapılan ibadetlerin kıymeti çoktur. Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:

(Zilhiccenin ilk günlerinde tutulan oruç, bir yıl oruç tutmaya bedeldir. Bir gecesini ihya etmek de Kadir Gecesi’ni ihya etmek gibidir.) [İbni Mace]
15 Ekim yani bugün oruca kalkma gecesi.  (Ezan saatinde değil imsak saatinde yeme içme bitiyor, unutmayalım. )
 
29
Zilkade
1433
15
Ekim-2012
Pazartesi
Oruca Kalkma Gecesi
1
Zilhicce
1433
16
Ekim-2012
Salı
Oruç -1
2
Zilhicce
1433
17
Ekim-2012
Çarşamba
Oruç - 2
3
Zilhicce
1433
18
Ekim-2012
Perşembe
Oruç - 3
4
Zilhicce
1433
19
Ekim-2012
Cuma
Oruç - 4
5
Zilhicce
1433
20
Ekim-2012
Cumartesi
Oruç - 5
6
Zilhicce
1433
21
Ekim-2012
Pazar
Oruç - 6
7
Zilhicce
1433
22
Ekim-2012
Pazartesi
Oruç - 7
8
Zilhicce
1433
23
Ekim-2012
Salı
Oruç - 8
9
Zilhicce
1433
24
Ekim-2012
Çarşamba
Arefe - 9
10
Zilhicce
1433
25
Ekim-2012
Perşembe
Kurban Bayramı – 1.Gün
11
Zilhicce
1433
26
Ekim-2012
Cuma
Kurban Bayramı – 2.Gün
12
Zilhicce
1433
27
Ekim-2012
Cumartesi
Kurban Bayramı – 3.Gün
13
Zilhicce
1433
28
Ekim-2012
Pazar
Kurban Bayramı – 4.Gün
 
Bu arada Zilhicce ayı, Hicri takvime göre son aydır.
 
15 Kasım 2012 - Perşembe - Hicri Yılbaşıdır.
 
Muharrem ayıda ilk ayıdır. Çok faziletli iki ay peşpeşe geliyor. Zilhicce'nin ilk 10 günü ve Muharremin ilk 10 günü çok faziletlidir.
 
Dolayısıyla yılın son günü olan 30 Zilhicce'yi ve
 
Yılın ilk günü olan 1 Muharrem'i oruçla geçirmeninde sevabı büyüktür.
 
Uğurlama ve karşılama gibi. Bizim Aralık ayı Zilhicce ayı gibi, Ocak ayıda Muharrem ayı gibi.
Hicri takvim kameri bir takvim olduğu için 10 gün öne geldiğinden, aylar bir döngü içindeler.
 
Kullandığımız takvime göre hangi günlere tekabül ediyor?
 
14 Kasım - Çarşamba (Yılın son günü)
15 Kasım - Perşembe (Yılın ilk günü)